Yaz demek; piknik, mangal, sahil ve deniz ürünü demektir.
Birçok tüketici için yaz ayları balık tüketimi için en ideal zamandır. Bu nedenle, tüketiciye direkt olarak ulaşabilen market, mağaza ve restoranlar için bu mevsim satışları arttırmak için güzel bir fırsat. Peki ama tüketicinin balık ihtiyacı neye göre değişir ve balık tüketmeleri için nasıl bir yönlendirme gerekir? Aşağıda bu soruların cevaplarına değineceğiz.
Değişik Tadlar
Yaz mevsiminde deniz ürünü denince tüketici farklı tadlar, farklı lezzetler ve yenilik istiyor. Diğer mevsimlerde, paneli ve kaplamalı deniz ürünleri son derece rağbet görmekte. Her ne kadar bu durum yaz ayında devam etmekte olsa da durum yine de farklı bir hal almakta. Güneş insanları etkisi altına almaya başladığında, tüketiciler basitçe evlerinde pişirip piknik için yanlarında götürebilecekleri, pişirme derdi olmadan sahilde açıp yiyebilecekleri, atıştırmalık ürünlere veya ızgara yapabilecekleri ürünlere yönelmeye başlıyorlar.
Bu durum söz konusu olduğunda da akla ilk gelen somon ve panga gibi balık biftekleri veya fümelenmiş paketli ürünler gelmekte. Bu ürünler ile tüketicinin kalbini çalmak çok kolay. Taze bütün balık satışlarının tüketici gözünde cazibesini yitirmeye başladığı bu dönemde, alternatif olarak ortaya çıkan fümelenmiş, pişmeye hazır çaba gerektirmeyen ürünler yazın sıcağında ekstra iş yükünden kaçınmak isteyen tüketiciye kolaylık sağlamakla birlikte yeni lezzetleri de ilk defa denemeleri için fırsat sunacaktır.
Özellikle yazın formunu korumaya çalışan tüketicinin en önemli besini olan salataları tatlandıracak olan fümlenmiş somon dilimleri, marine edilmiş ahtapot veya karides salataları, pişirme işleminden kaçınmak isteyen tüketici için bir seçenek haline gelecek.
Yaz mevsiminin büyük bir bölümünde tedariği azalmasına rağmen sıcak öğleden sonraları için istiridye de tüketici için bir seçenek haline gelmekte.
Yaz mevsiminin marketler ve deniz ürünleri satışları için en önemli kısmı ise tüketicilerin yaz aylarında yeni ürünleri deneme isteğinin artması. Yaz aylarının vermiş olduğu rahatlık ve normal yaşantının rutininden kurtulma telaşı tüketicide yeni şeyler deneme heyecanı oluşturmakta. Yapılan arşatırmalarda bunu kanıtlar nitelikte. Yeni ve farklı ürünler yazın, kışın sattığı miktarın 3 katından daha fazla satılmakta ve bu trend yaz bitiminden sonra da büyük bir çoğunluk tarafından bütün yıl boyunca devam ettirilmekte. Kısacası eğer elinizde yeni bir ürün çeşidi varsa yaz ayı lansman için biçilmiş kaftan.
Mangal
Ülkemizde mangal kültürü gerçekten de yazın vazgeçilmez bir unsuru. Her ne kadar mangal konusunda kırmızı et bir adım önde bile olsa, mangalda yapılacak olan balığın yerinin apayrı olduğunun bilincinde olan büyük bir çoğunluk bulunmakta. Kışın evinde kapalı mekanda kokudan dolayı mutfağına sokmak istemediği balığı yazın açık havada olmanın verdiği rahatlıkla bolca tüketmek isteyen tüketiciye ise alternatif sunmak bu alışkanlığı yılın geri kalanına da taşımasını sağlayacaktır.
Mangal için özellikle taze balık tercih edecek olan müşteriye, tabiki de başta taze olmak üzere, rahatını da gözönünde bulundurarak ayıklanmış, temizlenmiş, pişmeye hazır halde balık sunabilmek ve bunun yanı sıra hangi balığın hangi salata ile tüketilebileceğini veya hangi içkiyle daha lezzetli olacağını söylemek bununla birlikte balığa farklı bir tat katacak basit bir sos önerisi sunmak müşterinin algısında belirgin bir yer edinecektir.
Yaz Şarabı
Her ne kadar ülkemizde rakı-balık kültürü gelişmiş olsa dahi, Chablis şarabı ile yenen bir ızgara somon veya güzel bir karidese eşlik eden şampanya akılları başlardan olacak tecrübelere sebep olabilir. Daha önce de değindiğimiz gibi, insanlar yeni tadlar denemeye açık olacaktır ve bu tadları daha önce denememiş bir tüketici için bu fırsat kaçmaz. Tabi bundan haberi olmayan bir tüketicinin ise yapabileceği hiçbir şey yoktur. Bu yüzden burada sorumluluk tedarikçiye düşüyor.
Festival Zamanı
Yaz demek tabiki de eğlence, konser, festival ve outdoor aktiviteler demek. Gerek yazlık mekanlar gerek metropol şehirleri gerekse ilçeler olsun yaz aylarında dış aktiviteler hareket kazanıyor. Bu tür mekanlar, çocuğundan yaşlısına, üniversite öğrencisinden ev hanımına çok geniş bir kitleye hitap edebilme ve potansiyel müşteriye doğrudan ulaşabilme ihtimali sunar. Ancak dikkat edilmesi gereken durum ise bu avantajın çok kolay bir şekilde tam bir felakete dönüşebilecek olmasıdır.
Deniz ürünü denince akla gelen ilk sıfat olan ‘taze’ bu gibi açık hava aktivitelerinde çok büyük önem kazanmaktadır. Herşeyden önce tüketicinin sağlını düşünmek bunun yanı sıra tüketicinin kafasında soru işareti bırakmayacak bir yapılanma ile bu tür organizasyonlara katılmalı ve oluşabilecek bütün soru işaretlerini cevaplamalısınız. Bu adımı tamamladıktan sonra geriye sadece tüketiciyi cezbetmek kalıyor. E çevrede o kadar mısırcı şekerci ve fast-food varken de bu durum hiç zor olmasa gerek.
Satışların yanı sıra hazır bu denli bir kitleyi yakalamışken, yeni ürün lansmanı yapmak, yeni müşteri kazanmak ve bağlılığı kuvvetlendirmek de açık hava aktivitelerinin sunduğu diğer imkanlar arasında yer almakta.
